İşinizi e-ticaret dönüşümünün içerisine dahil ediyor musunuz? Eğer etmiyorsanız, 2021’de 4.8 trilyon dolar büyüklüğe ulaşacak olan bu pazardaki payınızı kaybediyorsunuz demektir.
Firmalar e-ticaret pazarlama stratejileri üzerine çalışmalarını çok hızlı bir şekilde arttırmaya başladı. 2017’de 1.66 milyar olan e-ticaret ile alışveriş yapan kişi sayısı, 2021 yılında 2.14 milyar kişi olarak beklenmekte.
Aşağıda belirtmiş olduğumuz 2019 trendlerini inceleyerek, siz de kendi e-ticaret sitenizi bu özellikler ile hazır hale getirebilirsiniz.
Fiziksel yani geleneksel ticarete göre kıyasladığımız, e-ticarettin yüz yüze ticarete göre etkileşim eksikliğine sahip olduğunu görmekteyiz. Online mağazalarda, fiziksel mağazalarda olduğu gibi sizinle ilgilenen ve beğenilerinize, ilginize göre, sizin özelliklerinize göre seçim yapmanıza yardımcı olan birisi mevcut değil.
E-ticaret siteleri de bu eksikliği kapatabilmek ve taklit edebilmek adına size kişisel bir alışveriş akışı sunmak üzerine çalışmalarını yapmaktalar. Nasıl online kurslar kişisel öğretime duyulan ihtiyacı karşılıyorsa, e-ticaret firmaları da fiziksel bir dükkanda yaşadığınız deneyimi size dijitalde yaşatabilmek adına çalışmalarını sürdürüyorlar.
E-ticaret firmaları size en iyi alışveriş deneyimini yaşatabilmek adına, müşterilerin daha önceki arama geçmişlerini, isteklerini, dolaştıkları sayfaları ve geçmiş satın almalarını inceleyerek, ihtiyaç duyduğunuz ya da ilginizi çekebilecek ürünleri size listelemek istiyorlar. Bunun örneğini hemen yaşamak için Amazon hesabınıza giriş yapın. Tavsiye edilen ürünler arasında daha önce aradığınız ürünleri, site içindeki reklamlarda ise daha önce nelere ihtiyaç duyduysanız, ihtiyacınıza yönelik reklamlarla karşılaştığınız göreceksiniz. Kişiselleştirme teknolojisi artık daha kolay hale geldiği için, e-ticaret sitelerine entegrasyonu da oldukça basit.
Much like personalized emails generate 6x higher transaction rates and convert better than cold emails, consumers spend 48% more when their experience is personalized. In an age where privacy is key, studies also showed 57 percent of online shoppers are comfortable with providing personal information to a brand, as long as it directly benefits their shopping experience.
Örnek vermek gerekirse, müşterilere kişiselleştirilmiş bir mail atmanız durumunda herkese aynı mail attığınızda alacağınız sonuçtan 6 kat daha fazla dönüşüm alabilirsiniz, müşterilerin de kişiselleştirilmiş bir deneyim yaşadıkları durumlarda %48 daha fazla harcama yapıldığı görülmüştür. Gizliliğin önemli olduğu bir çağda, araştırmalar aynı zamanda çevrimiçi alışveriş yapanların yüzde 57’sinin, doğrudan alışveriş deneyimlerine fayda sağladığı sürece bir markaya kişisel bilgi sağlama konusunda rahat olduğunu gösterdi.
2019 yılında robotlar e-ticaret mağazalarını adete ele geçirecek diyebiliriz. Web sitesi üzerinde çalışan robotlar ve chatbotlar, yapay zekanın desteği ile birlikte müşterilere çok daha iyi bir alışveriş deneyimi sunuyor olacaklar.
Yapay zeka asistanları, envanter yönetimi veya soruları işleme gibi bir insana verilen bir dizi görevi yerine getirebilir. Bu dijital asistanlar, işleri yürütmenin diğer yönlerine odaklanmanız için zamanınızı boşaltarak çeşitli işlemler gerçekleştirir.
For instance, chatbots can fulfill a number of customer service needs, from answering questions about a product to discussing a complaint. AI and chatbots also learn from customer conversations and evolve to better assist in a user’s personalized e-commerce experience.
Öte yandan, chatbotlar müşterilerinizin ihtiyaçlarına hızlı çözüm sunmak ve soruların soruları otomatik olarak cevaplamak gibi birçok faydayı sizlere getirir. Yapay zeka ve chatbotlar müşterilerden elde ettikleri verileri işleyip öğrenerek, kendilerini otomatik olarak geliştirir ve bu gelişim müşteriye dönüşüm oranınıza arttırmanın yanında bir sonraki müşterinin çok daha iyi bir deneyime sahip olmasına neden olur.
Statista’nın 2017 yılında yaptığı bir çalışmaya göre, katılımcıların %34’ünün web sitesinde bulunan yapay zeka veya chatbotla iletişim kurarak soru sormakta rahat olacaklarını belirtmişler.
Who said e-commerce was only for B2C brands? B2B companies are leveraging upcoming e-commerce trends, too. It’s even been projected that B2B e-commerce sales will increase worldwide to $6.6 trillion by 2020.
E-ticaretin sadece son kullanıcıyla yani B2C şeklinde olabileceğini kim söylemiş? Şirketlerin birbiriyle yani B2B şeklinde gerçekleştirdikleri alışverişler de artık e-ticaret üzerinden yapılmaya başlandı. Hatta yapılan araştırmaya göre 2020 yılına gelindiğinde, B2B e-ticaret pazar büyüklüğünün 6.6 trilyon dolar olacağı öngörülüyor.
BigCommerce, 500 B2B organizasyonu üzerinde yaptığı bir ankette, yüzde 80’inin web siteleri üzerinden sipariş ve ödeme kabul ettiğini ve B2B endüstrisindeki e-ticaretin daha da geliştiğini kanıtladığını tespit etti.
E-ticarette kişiselleştirme B2B sektörü için de çok önem taşımakta. B2B alışveriş yapan firmaların %50’si, tedarikçileri ararken, ilişki kurarak kişiselleştirmeler yapabileceği e-ticaret siteleri aradıklarını gösteriyor.
Hepimizin bir e-ticaret sitesinde ‘Satın Al’ butonuna basmadan önce yaşadığı bir tereddüt var. Ödeme bilgilerinizi girmeden önce şu sorular aklınıza gelir:
“Bu ürün tam olarak ihtiyaç duyduğum ürün mü?”
“Bu ürün gerçekten kalitelimi? Yoksa, sadece öyle mi görünüyor?”
Sonuç olarak satın alma işlemini gerçekleştirmeden önce ürünle etkileşime geçebilmek en büyük ihtiyaç. Yorumlar veya fenomenlerin trendleri çok yeterli değil. Kafamızdaki soru işaretlerini ortadan kaldırmak için satın alma işlemini gerçekleştirmeden önce ürünü görmek, hissetmek, elimizle tutmak isteriz.
Eskiden ürünlerin kaliteli görsellerini görmek isterdik, günümüzde ise teknoloji artık almak istediğim ürünü sanal gerçeklik, 3 boyutlu gösterim, arttırılmış gerçeklik gibi yöntemler ile bilgisayarınızı veya akıllı telefonunuzu kullanarak ürünle olan etkileşiminizi arttırmaya yardımcı oluyor.
E-ticaret ürün videoları bile daha ilgi çekici hale geldi. Bir zamanlar sevimsiz bir olan videolar, artık 360 derecelik sürükleyici bir çevrimiçi alışveriş deneyimine dönüştü.
İnteraktif ürün görselleştirme teknolojisi, çevrimiçi tüketicilere somut mağaza içi deneyim kazandırmayı ve satın almadan önce tereddütlerini hafifletmeyi amaçlamaktadır.
Örnek vermek gerekirse, Converse markası müşterilerine online mağazada ürünlerini diledikleri gibi özelleştirme imkanı sunmakta. Bu işlem sırasında müşteriler kendi tasarımlarını oluşturabilmekte ve yapmış oldukları tasarımı her açıdan görüntüleyerek diledikleri gibi yakınlaştırma ya da döndürme işlemi yapabilmekteler.
Müşteriler, siparişlerini tamamlamadan önce, işlemin etkileşimli doğası sayesinde, arzu ettikleri ayakkabıları tam olarak ürettikleri konusunda tam güvendedirler.
E-ticaretin fiziksel dükkanları öldürdüğünü düşündünüz mü? Eğer düşündüyseniz, yeniden düşünmenizi tavsiye ederiz.
Fiziksel mağazaların hiçbiri bir yere gitmiyor veya yok olmuyor, sadece yeni akıma entegre oluyorlar. Yazımızın başında da belirmiştik hatırlarsanız, e-ticarette herkes fiziksel mağazadaki deneyimi taklit etmeye çalışıyor. Hiçbir teknoloji fiziksel mağazada yaşadığınız deneyimi tamamen online kanala dökemez, bu konuda emin olabilirsiniz.
Bunu akılda tutarak devam edersek, markalar satışları daha da artırmak, daha fazla satış temsilcisi almak ve kalıcı müşteri ilişkileri geliştirmek için sürükleyici perakende deneyimleri yaratıyor. Örneğin, Amazon, ABD genelinde “4 Stars” adında mağazalar açıyor. Bu mağazalarda, Amazon’daki cihazlar ve en iyi ürünlerle kişisel olarak etkileşime girebilme imkanına sahip oluyorsunuz. Bu yeni gerçeklikten yararlanan diğer markalar, birleşik bir perakende ve e-ticaret deneyimini birleştiren fiziksel ile dijitali birleştiriyor. Böyle işlem yapan markalar, fiziksel dükkanlarını daha küçük açarak, daha az mağaza çalışanına sahip olarak kişiselleştirmeyi ve mağaza içi etkileşimi daha uygun yapabiliyor.
E-ticaretin artmasıyla birlikte artık markalar fiziksel mağazalarına yerleştirdikleri kiosklar ile mağaza içinde online satın alma deneyimi de sunmaya başladılar. Kioskun başına gelen müşteri elinde ürünün farklı versiyonlarını online olarak alabilirken, istediği kişiselleştirmeyi kolayca yaparak tam olarak sahip olmak istediği ürünü satın alabiliyor.
Hangi 2019 e-ticaret trendini takip etmeyi seçerseniz seçin, müşterileriniz için kesintisiz ve ilgi çekici bir alışveriş deneyimi sağlamak amacıyla elinizden geleni yapın.
Aslında tam da bu noktada Zerobuffer olarak sana yardımcı olabilmek adına burdayız. Kişiselleştirilmiş tasarıma, deneyime ve iş akışına sahip olabilmen adına istediğin geliştirmeyi senin için hayata geçirebiliriz.
Tek yapman gereken bizimle iletişime geçmek.
Sen işine odaklan, Zerobuffer olarak biz müşterilerine sunmak istediğin en deneyimi senin için geliştirelim.